top of page

ERKEKLER NEDEN ALDATIR ?



ree

(Erkek milletti hepsi aynı. Bütün erkekler aldatır.) NEDEN PEKİ ?

Ana unsur Sadakat, Alışkanlıklar, İlgi beklentisi, Tahammülsüzlük ve Öğretmen, hükümdar,

yönetici veya anne değil.. KADIN İSTEĞİ


Bir ilişkide en kutsal yemin. Ama her yemin gibi, en çok da şeytan fısıldarken sınanır. Peki

erkekler neden aldatır? Sevmedikleri için mi? Hayır. Çoğu zaman sevdikleri halde yaparlar bunu.

İşte tam da bu yüzden, bu hikâyeler en çok kadınları değil, sadakati kutsal sayan kalpleri yıkar...

ERKEK KENDİNİ ERKEK GİBİ HİSSETMEDİĞİ YERDE DURMAZ...

En çok karşılaştığım ve bir yerde artık master olduğum o konu

“SEVGİLİM\KOCAM BENİ ALDATTI” diye başlayan konu, “ben onun için her şeyi yaptım. Bu

ilişki için çok çabaladım, savaştım. Ona annesinin göstermediği ilgiyi gösterdim, yemeğini

yaptım, çamaşırını yıkadım, dara düştü koştum”



BİR DAKİKA! GERÇEKTE OLANI ANLATMAYA NE DERSİN?

Sevgisini sınadım, Sürekli çalışıyordu, BENİMLE İLGİLENMİYORDU. Bana zaman ayırmıyordu.

Taktik uyguladım. Parfümünü değiştirdim, tarzını değiştirdim, benimle vakit geçirmesi için

zorladım. Ama o beni sevmedi ki.

Sizce de burada bir problem yok mu?

Mesajlarıma geç cevap veriyordu, kesin bir başkası var, soğudu ve aldattı yaftasından çok, biraz

en patiye ihtiyacımız var sanırım. Çünkü siz bu ilişkinin kadını değil erkeği olmak için

çabalamışsınız ve tebrik ederim. ARTIK İLİŞKİNİZİN ERKEĞİ SİZSİNİZ. Partneriniz bir kadın

olmadığı içinde artık erkek olacağı yere çoktan gitti bile. Bir erkeğin kalbi sevgilin ateşiyle

tutuşursa kadınlaşmak zorunda kalmaz ve senin de dediğin gibi yani ERKEK GİBİ (gibisi fazla)

SEVER. KADIN GİBİ KADINI



BİRDE ŞURADAN BAKMAK LAZIM. ( BEŞ PARMAĞIN BEŞİ BİR DEĞİL )

Erkekler ağlamaz diye büyütüldüler. Hislerini bastırdılar, bastırdılar. Ve bastırılan her

duygu, başka bir kapıdan geri döndü: öfke, kayıtsızlık, ilgisizlik ve sonunda sadakatsizlik...

Duygusal olarak görülmeyen, onaylanmayan bir erkek, başka bir gözde değer arar. Kimi zaman

sevilmek için, kimi zaman sadece “hala arzulanıyorum” demek için. Oysa sadakat, arzuya değil;

karaktere bağlıdır. Toplum, erkeğe hep geniş özgürlük alanı tanıdı. “Erkektir yapar.” Ama kadın

aynı şeyi yapsa, “namus” bahanesiyle yok sayılır. İşte bu çarpık denklem, sadakatsizliği

meşrulaştıran bir sistem haline geldi. Oysa aldatmak ne doğuştan gelir, ne de cinsiyete bağlıdır.

Aldatma, bir karakter ve irade meselesidir.


BİRDE ŞU VAR ( ERKEKLER KENDİNİ NE ZANNEDİYOR)

Çoğu erkek, “Evde huzur kalmadı”, “Artık bana değer vermiyor” gibi bahanelerle aldatmayı haklı

çıkarmaya çalışır. Ama bu cümleler, içsel bir boşluğun kılıfıdır çoğu zaman. Gerçek motivasyon;

çocukluktan kalan yaralar, eksik bırakılmış sevgiler, ya da sürekli dışarıdan onay arayan bir

benliktir. Ve en tehlikeli aldatma, bir başkasına değil; insanın kendine ettiği yalandır.

Bu gerçek bir hikaye

E.... Hanım 32 yaşında.


Evliliğinin 8. yılı. Eşiyle üniversitede tanışmışlar. Beraber büyümüşler, beraber iş kurmuşlar. İlk

yıllar... dizinin dibinden kalkmayan, gözünün içine bakan o adam...Yavaş yavaş susmaya,

uzaklaşmaya, geceleri geç dönmeye başladı.

Başlarda Kadın kendini suçladı. "Belki ilgisizim" dedi. Daha çok yemek yaptı, daha çok

gülümsedi. Ama adam, o eski adam değildi artık. Gözleri başka bir yere bakıyor gibiydi.

Bedenen yanındaydı ama ruhu, sanki başka bir kadının hayalinde yaşıyordu. Bir gece, çamaşır

makinesinde unuttuğu ceketten bir otel fişi düştü. Adını bile duymadığı bir otelin gecelik

konaklama belgesi. O an Kadın’ın kalbi sanki durdu. Koltukta oturduğu yerden kalkamadı. Eli

ayağı titredi. Ama sormadı...Çünkü cevabını aslında çoktan biliyordu. Günler sonra adam itiraf

etti. "Evet," dedi. "Biri vardı. Ama duygusal bir şey değil. Sadece kafa dağıtmak..." Kadının

gözleri doldu. “Ben sana ev oldum, sen beni otel odalarında terk ettin...” Sonrasında adam

değişmeye çalıştı. Çiçekler aldı, ağladı, af diledi. Ama Kadın biliyordu. Adam kendini affetmeden,

onu affedemezdi. Ve adam, hala kendi aynasına bakamıyordu. Kadın bir seansta şöyle dedi:

“Ben onun aynası oldum, O kendine dayanamadı. Beni değil, kendini terk etti aslında...”

Neden kıyılır bu kadar temiz sevilen bir kadına.

SEÇİMLERİMİZ KADERİMİZİ DOĞRUDAN ETKİLER çünkü. Kadın temiz sevmişti evet ama

Adam için bir alışkanlığa dönmüştü bu. Adam romantizm diye tutturdukça , çeşitli şakalar

yaptıkça kadın hep ona Erkek dediğin elini masaya vurur, erkek dediğin ağır olur demeye

başlamıştı. Mıç mıç bir ilişki sevmiyordu zira... Ah be ablacığımmmm Neden o Erkek dediğin

diye benzetmeler yaptığın o gibideki gibi bir ayı sevmedin ki.. Çünkü bu adam sürekli mutfakta

çalışan bir kadından çok saçını okşayabileceği bir kadın istemişti.. Mıç mıç tı bu adam

dediğimizde ise E.... Ama evlenmeden önce böyle değildi, sonra değişti.. Hayır ablacım sen onu

görmek istediğin hale getirmeye çalıştın, oda ilk fırsatta özüne döndü.



BAŞKA BİR PENCERE DAHA VAR

Çünkü çoğu, ruhsal olarak olgunlaşmadan ilişkiye başlar. Bir kadını sevmeyi, ona sadık kalmayı,

tek bedende huzur bulmayı öğrenmeden... Çocuk ruhlarıyla yetişkin bedenlere girerler ve oyun

oynamaya devam ederler. Aldatmak, çoğu zaman bir özgürlük değil, içsel esaretin göstergesidir.

Ve her aldatma,

bir kadın kadar,

bir erkeğin de

kendiyle yüzleşemeyişinin kanıtıdır.

Yada erkeklere göre aldatmak bazen zincirleri kırıp kaçmaya çalışmak, özgür kalabilmek, yada

sevdiğini cezalandırmak

ERKEK GİBİ...

 
 
 

Yorumlar


Bize Ulaşın

Doğum Tarihiniz
Gün
Ay
Yıl
bottom of page